Anayasa Mahkemesi Kanuni Faiz Hükmünü İptal Etti
Anayasa Mahkemesi; kanuni faiz oranının enflasyon karşısında mülkiyet hakkını ihlal ettiğine karar vermiş, ilgili hükmü sözleşme dışı borç ilişkileri kapsamında iptal etmiştir. Sözleşmede faiz oranı belirli değilse kanuni faiz oranı (%24) uygulaması devam edecektir. Karar, 1 Eylül 2026’da yürürlüğe girecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisinden alacaklının ve kamu düzeninin korunduğu yeni bir faiz mekanizması düzenlemesi beklenmektedir.
04.12.2025

Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 22.07.2025 tarihli 2025/164 K. sayılı kararıyla (“Karar”) sözleşmeden kaynaklanmayan borç ilişkileri için kanuni faiz hükmünü iptal etmiştir. Karar, 1 Aralık 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Karar’da, sözleşmeden kaynaklanmayan borç ilişkilerinde faiz ödenmesi gereken hâllerde ödemenin yıllık %12 oranda yapılacağına dair kural, mülkiyet hakkına aykırı kabul edilmiştir. Zira faiz alacağı mülkiyet hakkı kapsamındadır ve yıllık %12 veya Cumhurbaşkanı’nın bir kat artırarak %24’e çıkardığı kanuni faiz oranı, paranın enflasyon karşısındaki değer kaybını telafi edememektedir. Karar, 1 Eylül 2026’da yürürlüğe girecektir.
i. İtiraz Konusu Olay ve Kapsam
Başvuruya konu davada, davacının deprem nedeniyle taşınmazı yıkılmıştır. Uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini için idareye karşı dava açmıştır. Kahramanmaraş 3. İdare Mahkemesi de davaya uygulamakla yükümlü olduğu kanuni faiz hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla itiraz yoluna başvurmuştur. Başvuru kararında özetle, kanuni faiz oranının enflasyonist ortamda yeterli koruma sağlayamadığını; mevduat faizi, kredi faizi, avans faizi, devletin vatandaşlarından olan alacaklarına uyguladığı gecikme faizi oranlarının çok daha yüksek olduğunu vurgulamıştır.
İtiraza konu kanuni faiz hükmü hem sözleşmelerden kaynaklanan borç ilişkilerine hem de haksız fiil, sebepsiz zenginleşme gibi sözleşmeden kaynaklanmayan borç ilişkilerine uygulanmaktadır. AYM, davanın konusunu gözeterek (idare hukukunda tam yargı davası) esasa ilişkin incelemeyi sözleşmeden kaynaklanmayan borç ilişkileri yönünden yapmıştır.
ii. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
AYM, mülkiyet hakkının, ekonomik değer ifade eden ve parayla ölçülebilen her türlü malvarlığı hakkını kapsadığı tespitiyle parasal alacakların Anayasa’nın 35. maddesi kapsamında mülk niteliği taşıdığı sonucuna ulaşmıştır.
Enflasyonist dönemlerde alım gücünün düşmesi ve paranın değerinde meydana gelen aşınma nedeniyle mülkiyetin gerçek değeri azalmaktadır. Devletin, alacaklıları korumak için bu aşınmayı telafi edecek mekanizmaları geliştirmesi gerekir. Zira bu mekanizmaların yokluğunda borçlu, borcunu zamanında ödemek yerine parayı nemalandırarak kanuni faiz oranının çok üzerinde bir getiri elde edebilir ve borcunu ödemekten kaçınabilir. AYM de bu duruma dikkat çekmiştir: Döviz kuru, mevduat faizi, hazine bonosu ve devlet tahvili faiz oranlarının kanuni faiz oranlarından çok daha yüksek olması, borçlunun parayı elinde tutmasını teşvik edebilir. Bu durumda, kamu düzeni ve toplum güvenliği sarsılmaktadır.
Ödemenin gecikmesi, alacaklının paradan yararlanma imkanını elinden alırken enflasyon karşısında paranın değer kaybetmesine de neden olmaktadır. Faiz, aslında tam bu noktada ekonomiye çare olma amacı taşır: Belirli bir süre başkasının parasını kullanan kimse, ödemeyi faizi ile yapar. Faiz, alacaklının parasını kullanmaktan belirli bir süre feragat etmesinin ve bu sürede alım gücündeki kaybın karşılığıdır. Ancak AYM’ye göre, Cumhurbaşkanı’nın 01.06.2024’te bir kat artırarak %24’e çıkardığı kanuni faiz oranı, bu karşılığa denk gelmekten uzaktır aksine makul sınırları aşan ekonomik kayba neden olmaktadır. Enflasyon karşısında uğranılan değer kaybının giderilmesine yönelik etkili bir mekanizma öngörülmemesi ve hukuk düzeninde bu yönde etkili bir başvuru yolunun bulunmaması nedenleriyle kanuni faiz hükmü, sözleşmeden kaynaklanmayan borç ilişkileri yönünden iptal edilmiştir.
Sonuç
Başvurucunun (Caner Şafak), alacağının enflasyon karşısında değer kaybetmesi nedeniyle uğradığı zararı, aşkın (munzam) zarar temelinde talep ettiği AYM kararından[1] sonra bu Karar, sorunun yapısallığını bir kez daha teyit etmiştir. Önemle belirtmek isteriz ki sözleşmeden kaynaklanan borçlar yönünden kanuni faiz hükmü uygulanmaya devam edecektir. Bir başka deyişle, sözleşmede faiz oranı belirlenmediyse kanuni faiz oranı %24 olarak uygulanacaktır. Ancak kanun hükmünün iptali ile ortaya çıkacak boşluğun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından adil ve etkili bir giderim mekanizma düzenlemesi ile doldurulması beklenmektedir. Bu durumda, sabit bir oran yerine en az enflasyon oranında olacak şekilde esnek bir oran belirlemek yerinde olacaktır.
Karar’ın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynakça
Anasaya Mahkemesi'nin 2024/41763 Başvurulu Numaralı Kararı. (2025, 07 08). T.C. Anayasa Mahkemesi Kararlar Bilgi Bankası: https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2024/41763 adresinden alındı
-
Lale Defne Mete
Managing Partner
-
Tutku Şen Demirel
Mid-Level Associate
-
Berke Şengün
Legal Trainee